Camın hepimizin hayatındaki önemi büyük; yemekte, saklamada, aydınlanmada, seyirde, süste-püste hep cam kullanıyoruz. Işıltısı ile bizleri büyülüyor, hijyeni ile sağlığımızı koruyor. Hergün göre göre artık kanıksadığım cama, Tavcam'da katıldığım atölye çalışmasından sonra daha derin bir saygı ile yaklaşıyorum. Şanslı bir blogger olarak görüyorum kendimi, sadece yemek konulu değil, hayatımızın tam içinden geçeni yakalayan çalışmalara da davet ediliyorum :)
Bu kez biz Tavsiye Melekleri olarak gezdik, camın büyülü dünyadından baktık, ateşte açan camdan güzeller gördük ve hatta yaptık :) Tavsiye Melekleri bu aralar çok yoğun, sürekli geziyor, deniyor, görüyorlar, siz daha melek olmadıysanız acele edin bence...
Gelelim Tavcam'a... Bir firma düşünün; durmadan yeni ne yapabilirim diye düşünen, aklına geleni nasıl yapabilirim diye gerçekleştirmeye çalışan, gece-gündüz atölyedeki fırını hiç sönmeden yanan, sürekli üreten ve üreten. Böyle bir firmanın el emeği ürünlerinin de ne kadar farklı ve güzel olacağını tahmin edersiniz herhalde..
Hiç sönmeyen 1200-1500 derece bir fırının önünde çalıştığınızı hayal edin ve onda erittiğiniz camı üfleyerek, sallayarak, bükerek şekil verdiğinizi. Öylesine zor iş ki, ekmeğini ateşten çıkarmak diye bir kavram gelişti bende. Çalıştığımız 2 saatte ter içerisinde, yüzlerimiz kıpkırmızı, ama gönlümüz heyecan içerisinde söylenenleri harfiyen yerine getirmeye çalıştık :) SonGünün sonunda atölye çalışmamız, kendi adıma konuşayım beni çok memnun etti, hepimiz birer şahaser ortaya çıkarmayı başardık :)
Aklıma geldikçe hala gülümseyerek hatırlayacağım bu güzel etkinliği düzenleyen Tavsiye Evi'ne, bizleri çok güzel ağırlayan, nazımızı çeken, birbinden güzel hediyelerle gönlümüzü alan Tavcam'a çok teşekkürler...
No comments:
Post a Comment